Yazdır Büyült Küçült

İleri Teknoloji Yapılar için İdeal Bir Malzeme

PVC "Poli-Vinyl-Chlorid [Poli -Vinil - Klorür]" kimyevi isimlerinin baş harfleridir.PVC, uygun ve gerekli katkıların yardımıyla oluşturulan uzun ömürlü, hava şartlarına karşı dayanıklı ve sağlam bir plastik alaşımdır.

Dünya çapında yılda yaklaşık 23 Milyon / ton, Avrupa da ise yaklaşık 5,5 Milyon.ton/yıl tüketilmektedir.


Endüstrilere Göre PVC Kullanımı


PVC özellikle uzun ömürlü ürünlerin ( 20 - 50 yıl ) söz konusu olduğu sanayi dallarında kullanılmaktadır. Bu özelliği sayesinde yapı sektöründe borularda, pencere profillerinde, kablolarda, yalıtım membranlarında, zemin kaplama malzemelerinde yıllardır tercih edilmektedir. Tünel inşaatlarında kullanılan PVC esaslı yalıtım membranlarında 100 yıla kadar varan kullanım süreleri amaçlanmaktadır.

 


PVC diğer plastik alaşımlı maddelerle karşılaştırıldığında, çok az miktarda petrol refraksiyonu sonucu üretilir. Klor, kaya tuzunun elektrolizi sayesinde, "atık ürün" kategorisinde ortaya çıkarak, Etilen ile bağlanır ve böylece yararlı bir şekilde kullanılır ve atmosfere serbest bırakılmaz. Etilenden, petrol ve klorun crackgas [parçalayıcı gaz] ile sodyum klorid elektrolitinden Vinilklorid PVC'in çıkış ürünü olarak ortaya çıkartılır. Bir sürü vinil klorid molekülleriyle birlikte, monomer (tekiz) olarak ta Polimerizasyon sonucunda polivinilklorid (kısaltması PVC) ortaya çıkar, yani bir polimer aynı şekildeki zincirleriyle bir çok zincir halkasıyla birbirine bağlanmış şeklindedir. Gaz şeklindeki vinilklorid'in sonuç ürününden, bir başka toz daha elde edilir, bir katı cisim şeklindedir ve bu şeklide katı ve pürüzlüdür ve işlenilmeden üzerinde çalışılması mümkün değildir. İşlenilmesi için ise yardımcı maddelere aditif (katkılara) ihtiyaç duyulur.

 

PVC bir amorf (biçimsiz) plastik alaşımıdır yani kristalleşme verileri yoktur ve bu nedenle tamamen transparandır (şeffaf). Bu oluşumu sayesinde plastik katkılarının homojen şeklinde plastik yapısına entegre edilmesini sağlar. Bu şekilde PVC'in özellikleri olağanüstü şekillerde kombine edilebilir ve bunun sonucunda da PVC bir çok yerlerde kullanılır. PVC gibi çok amaçlı kullanılabilen başka bir plastik alaşımlı madde yoktur. Uygun katkıların seçimiyle PVC 180-200°C 'lerde ayrıştırılmadan işlenebilir. Bu plastik alaşımının "şekil değişimleri" alçak ısı derecelerinde mümkündür. Bu tip işlemlerde ham maddeler birleştirilir, borular, hortumlar, profiller, folyo ve plakalar ekstrude edilir (file şekline bölüştürülür), teller kaplanır, yalıtımlı kılavuz rayları silindirik şekle getiril, hazır parçalar püskürtülerek dökülür ve içi boş gövdeler üfürülerek oluşturulur.

 

Söz konusu olan "PVC "


Son yıllarda PVC politik çevrelerce sürekli gündemde tutulmuştur ve duygusal argümanlarla karşılaşıldığından, bu metnimizde konu çerçevesi içinde PVC hakkında bazı açıklamalarda bulunmak istiyoruz.


1. Argüman: " Vinil Klorid'den PVC üretimi "


Kanser hastalığını teşvik eden vinil klorid maddesinin, PVC ile çalışanların, üreticilerin veya bu maddeyi işleyenlerin insan sağlığını tehdit ettiği öne sürülmüştür.
Ancak gerçek şudur ki günümüz şartlarında artık vinilklorid maddesiyle çalışmalar sırasındaki doğabilecek her türlü tehlike bilinmektedir. Günümüzde PVC üretimleri sadece kapalı reaktörler içinde yapılmaktadır. Monitörlerle kalan monomer oranı (tekiz) polimerisasyon işlemi sırasında sürekli takip edilebilir ve reaksiyon işlemleri kalan miktar oranın 1 ppm değeri gösterdiğinde durdurulur. 1 ppm'in anlamı: 1 milyon parçacıklar içinde 1 parçacık demektir veya başka bir anlatımla (görselleştirmek için): mavi şapka taşıyan 1 milyon insan kitlesinde 1 tane kırmızı şapka taşıyan insanın bulunması gibidir.
PVC'in işlenişi sırasında ise hiçbir zaman problemler yaşanmamıştır. Prognose AG şirketi, "Greenpeace" 'in araştırma talebi üzere, % 70 PVC bileşimin yerine başka maddeler kullanılsaydı, Almanya Cumhuriyetinde yılda 3 milyar Euro artı masrafların yapılması gerektiğini tespit etmiştir. İnşaat, İskan ve Şehir planlaması Federal Bakanlığı' nın Almanya Cumhuriyetine yönelik "PVC ürünlerinin inşaat sektöründe kullanılması" raporunda, sonuç itibarıyla PVC ürünlerinden faydalanılması hususunda sağlığa zarar verecek nitelikte bir olgu olmadığını açıklamıştır.



2. Argüman: "Ağır metal içerikli stabilizatörler ( sağlamlaştırıcılar ) "


Bu alanda özellikle Kadmiyum(Cd) ve Kurşun(Pb) içerikli sıcaklık stabilizatörleri yer alır. Bu işlem günümüz şartlarında örneğin Baryum (Ba) ve Çinko (Zn) ya da Kalsiyum (Ca)- ve Kalay (Sn) içerikli stabilizatörlerle de yapılabilmektedir. Kadmiyum günümüzde tüm AB-bölgesinde ve İsviçre de yasaklanmıştır. Birçok su yalıtım membranı üreticisi, yıllardan beri ne kurşun- ne de Kadmiyum bileşimleriyle stabilizasyonlar yapmamaktadır.

 

3. Argüman: " Yumuşatıcılar "


Genel olarak belirtilen söyleşilerde, bir madde zehir olarak adlandırılması için, küçük miktarlarda zararlı bir etki göstermesi üzerine verilir. Bu anlamda yumuşatıcılar zehirli değildir. Geçerli olan yasa ve düzenlemelere göre, yumuşatıcılar hiçbir zehir sınıflandırmasında bulunmaz. Yumuşatıcıların toksin miktarı günlük kullanımda yer alan diğer maddelerin değerlerinden çok daha düşüktür örneğin Sodyum Klorid(yemek tuzu) gibi. En fazla da yumuşatıcılar araştırılmıştır özellikle DOP ve DINP'de yapılan araştırmalar sonucunda kemirgenlerde örneğin fare ve sıçanlarda çevre koşullarına göre dozlar kullanılmasına karşın, ömür boyu maruz bırakılmasına rağmen, kanserolojik etkenlerin görülmediği tespit edilmiştir. Bunlara karşın yumuşatıcılar, mikroorganizmalar tarafından kolayca tüketilmektedir. Yapılan araştırmalar yumuşatıcıların ayrıca suda, toprakta ve havada yığma göstermediği de tespit edilmiştir.

 

4. Argüman: "Yangın Sırasındaki PVC"


Bu konuyla ilgili savunulan PVC'in yangın sırasında tuz ruhu ve dioksin geliştirdiğini ve bu nedenle tehlikeli olduğu söylenmişti. Ancak gerçek şöyledir: yangın sırasında yangınla birlikte oluşan gazlar, yanmakta olan malzemenin tipine bağımsız olarak her zaman toksin içeriklidir. Oluşan zehirlenme tehlikesi, primer karbon monoksitten (CO), yani yangın sırasında tamamen yanmayan üründen meydana çıkar ve genelde de ölümlere sebep verir. Eriyen, birlikte yanan, kendiliğinden sönen PVC'de, CO ve HCI (tuz ruhu) yanı sıra bir yığın başka ayrışan ürünler ortaya çıkar ve bunlar günümüz şartlarında bilinen bilimsel bilgiler bazında yanıcı gazlara toksin katkısı vermez. Yani öncelikli zehirlenme CO 'dan oluşur, kokusuz, bayıltıcı ve ölümcül şekilde zehirlidir. Tuz ruhunun oluşmasıyla birlikte, 5 ppm yoğuşma insanın koku organı tarafından algılanabilir. Bu miktar hemen salgı bezlerini tahrik eder ve bu şekilde tehlike sinyalleri verir. Bu gibi durumlarda kendini güvenceye çıkartmak için yeterli zaman bulunur.

Özellikle çatılarda kullanılan bitümlü yalıtım membranlarında ise bitümün yüksek yanma özelliği nedeniyle hızlı bir yangın ilerlemesi, kullanılan trapez boyunca alevli sıvı akışı ve yüksek sıcaklık tehlikesi oluşmaktadır. Bu konumda PVC esaslı su yalıtım membranları bitümlü membranlar ile karşılaştırıldıklarında çok daha üstün özellikler sergilemektedirler.

 

5. PVC-Recycling (geri dönüşümü)


PVC'in önemli avantajlarından birisi ise geri dönüşümlü olmasıdır. Binalarımızda bugün plastik olarak yoğun olarak PVC kullanılmaktadır ve bunlar taleplere göre çeşitli yumuşatıcılarla işlenebilir bir malzeme haline getirilmektedir. Bu malzemeler kullanım sürelerinden 25 ila 30 yıl sonra dahi problemsiz olarak geri dönüştürülebilir yani başka bir anlatımla bir döngü içine alınabilirler. Bu nedenle PVC'ler yakılmak veya atık olarak depolanmak zorunda değildir. Yani ne toprağı ne de havayı kirletir. Halen kullanılmakta olan bitümlü yalıtım membranlarında ise yaşam döngüsü içinde bir nokta vardır ve ancak yakılarak imha edilebilirler. " CO Problemi "